22 Nisan 2014 Salı

Dördüncü Tekil Şahıs'tan Gelen Mim ~~

Evettt hali hazırda bekleyen iki mimden sonra 3.mimle karşınızdayım (:
Sevgili  deep ve insanyavrusu da beni 2 farklı mimde mimlemişti ama henüz onları cevaplamaya hazır hissetmediğimden kendimi önce Dördüncü Tekil Şahıs'ın mimini yanıtlayacağım ^^

Mimin konusu ve kuralları;
1.Müzik listenizi - her nerede olursa olsun- açın ve karışık çal moduna alın.
2. Her soru için play'e basarak bir sonraki şarkıya geçin
3. Her ne kadar komikli ya da uyumsuz olursa olsun, çıkan şarkı ismini sorunun cevabı olarak yazmanız gerekiyor!
4. Dilediğiniz kadar arkadaşınızı mimleyin
5. Mim'lenmiş isimler mutlaka yapsın
6. Tadını çıkarın!

Öncelikle şunu söylemem gerekir ki benim telefonumda bu mimdeki sorulara yetecek kadar şarkı olduğunu hiççç sanmıyorum :)
O yüzden bir yerden sonra şarkılar tekrar ederse her zaman yaptığım gibi radyoya koşacağım ^^
Son bir şey daha Rastgele denmiş o yüzden ben alakalı alakasız ve ne çıkarsa onu yazacağım lütfen sizler de böyle yapın inanın öyle daha eğlenceli ve güzel oluyor.
Bu soruya hangi cevap gider diye düşünmeyin hatta soruları okumayın bile :)

Birisi “iyi misin” diye sorarsa cevabın ... Bu kadar yürekten çağırma beni ve Emel Sayın-Bak yeşil yeşil
Sevgili pe hito'yla yorumlaşırken yazmıştım kendisine bu kadar yürekten çağırma beni diye ve aklıma geldi ben de google amcaya yazdım şu an tam olarak bu şarkıyı dinliyorum bitmeden ikinci soruya geçmem bana ne kiii :) -Biraz kural dışı oldu bu ama idare edin artıkın ^^-

21 Nisan 2014 Pazartesi

Güzel Bir Haftaya Başlangıç ~~

İnanılmaz hareketli ve yorucu bir hafta sonundan sonra güzel bir pazartesi ile herkese Selamlar! (:
Önceki postlarım da haftasonu neler yapacağımı anlatmıştım şimdi bir de geçmiş zaman kipleri ile olayları anlatmak yerine sizlerle severek dinlediğim bir şarkıyı ve kınayla düğünden birkaç kare paylaşacağım.

Öncelikle Fotolar ^^
Gecenin sonunda artık ayakkabıları daha fazla kabul etmedi ayakcıklarım ^^ Malum 3 saat boyunca oturmak nedir bilmedik :)

17 Nisan 2014 Perşembe

Geldik Bir Seminerin Daha Sonuna ~~

Selamlar Selamlar Selamlar!
Daha önceki yazımda da belirttiğim üzere bugün yine bir şirket seminerimiz vardı. Ayyhhh kıymetimi bilin yani ben seminerin ardından yorguuunnn argın geldim sizlere yazıyorum..
-İçinizden yazma arkadaşım biz mi yaz dedik demeyin tamam mııııı? :)-

Öncelikle belirtmek isterim ki yarın kuzenciğimin kınası, hafta sonu da düğünü ve açıköğretim sınavlarım var dolayısıyla bir kaç gün yazamayabilir ya da sizlere cevap veremeyebilirim, lütfen bana kızmayın olur muu?? :)

Gelelim bugünün anlam veee önemine hehehe :)
Entegre Bilgi Güvenliği konusundaki seminerimiz Point Hotel Barbaros'ta yapıldı.
Orada gerçekleştirdiğimiz ikinci seminer bu -gerçi bi önceki daha geniş bir konferanstı ve benden önce çok çok seminerler yapılmış ama olsun benim için ikinci :)-. Otelin genel olarak konferans salonları çok kullanışlı bence. Servisi, temizliği, çalışanların ilgisi inanılmaz güzel. Sizinle ve davetlilerinizle ilgilenen özel görevliler oluyor. Kahvaltı, kahve molaları, yemekler hep bir düzen içerisinde ilerliyor ve sürekli kontak kurularak bir eksikliğin olması engelleniyor.
Şahsen özellikle ilk konferansımızda çok korksam da -ben inanılmaz telaşlı biri olurum da böyle durumlar da- hiç bir aksilik yaşanmadı ve dediğim gibi ihtiyaç duyduğumuz konularda mağdur edilmedik.

Bilgilerinize efenimmm deyip konferanstan bir kaç kare paylaşıp kaçıyorum bennn :)

İşte bugün ki seminerimizden business girl ben :)
yalnız business girl nedir yaa İngilizler benden nefret edecek ehehe :)

Not: Sevgili Suiciğimin de uyarısı ile artık bütün fotoğraflarıma elimden geldiği kadar blogumun adını vs yazacağım arkadaşlar. Malummm blog hırsızlıkları başladı ne yazık ki.. Sizler de bu konularda dikkatli olun derim bennnn..

Sevgilerimle,

16 Nisan 2014 Çarşamba

İstanbul'un En Büyük Aşkı ~~

Selamlar,
Bugün kahve fincanımın öyküsünü anlatacağım size.
Ne alaka yaaa dediğinizi duyar gibiyim. Valla ben de ne alaka olduğunu bilmiyorum ama içimden geldi öyle kahvemi içerken bir andaaa (:
İşte buyrunn size Kız Kulesi ile ilgili hikayeler;

1. Yılanlı Hikaye:
(Benim kahve fincanımda yazan da bu)
Bizans imparatorunun bir kızı olur. İmparator buna çok sevinir ve kızının doğum gününü, ülkesinde bayram ilan eder. Her yıl, prensesin doğum günü bayramı görkemli bir şekilde kutlanır.
İmparator, bilginlerinden, kızının tahta hazırlanması için eğitilmesini ister. Fakat bilginlerin en yaşlısı, imparatora, kızının on sekiz yaşına basmadan bir yılan tarafından sokularak öleceğini kehanet eder. Bunun üzerine imparator, denizin ortasındaki küçük bir adacık üzerinde yer alan kuleyi onararak kızını buraya yerleştirir.

Böylece yıllar yılları kovalar ve günlerden bir gün güzel sultan ateşlere düşüp hastalanır. Ülkenin en ünlü hekimleri zor bulurlar devasını. Sevgili sultan yeniden sağlığına, mutluluğuna kavuşur. İyileşmesini kutlamak için armağanlar yağmaya başlar kuleye. Yaşlı bir köylü kadında bir sepet üzüm getirir genç sultana. Meğer üzümlerin içinde bir küçük yılan varmış, sepetinden çıkan yılan, prensesin tenine süzülerek zehrini boşaltır.

İmparator, kızının ölümüne çok üzülür ve kaderden kaçılamayacağını anlar. Kızı toprağa gömülürse, yılanlara yem olacağını düşünerek, prensesin cansız bedenini mumyalatıp pirinç bir tabuta koydurur. Tabutun da Ayasofya’nın yüksek duvarlarından birinin üstüne yerleştirilmesini emreder. Böylece, kızının hiç değilse ölüsünün yılanlardan korunacağını düşünür.

Bugün, bu tabutun üstünde iki delik vardır. Yılanın, prensesi, ölümünden sonra da rahat bırakmadığı anlatılır.

2. Ovidius’un kaydettiği bir aşk hikâyesi:
Hero ile Leandros adlı iki gencin hüzünlü aşkını anlatan bu hikâye, Hero’nun kuleden ayrılmasıyla başlar.
Hero, Afrodit’in rahibelerindendir ve aşka yasaklıdır. Yıllar sonra Afrodit’in tapınağında yapılan bir törene katılmak için kuleden ayrılır ve orada Leandros ile karşılaşır. Delikanlının ateşli ve hüzünlü bakışı Hero’yu etkiler. İki aşık, yıllardır birbirlerini tanıyorlarmış gibi, bu kısacık zaman diliminde, kalplerinin artık başka bir insan için çarpmayacağını anlarlar. Birbirine aşık olan iki genç, Leandros’un gece kuleye gelmesi ile aşklarını kutsarlar.

Kız kulesi her gece iki gencin gizli aşkına ve yasak sevişmelerine tanıklık eder. Leandros’un yüzerek kuleye geldiği fırtınalı bir günde Hero’nun yaktığı sevda ateşinin feneri söner. Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros, Boğaz’ın sularına gömülür. Sevgilisinin öldüğünü gören Hero da kendini Kız kulesi’nden boğazın sularına bırakır.

Eveettt işte tümmm İstanbul'un aşık olduğu şiirlere konu olan o Kız Kulesinin hikayeleri hep böyle hüzünlü..

Umarım hiç biriniz yasaklanmış bir aşka düşmezsiniz -düşmeyiz-!

Veee kaderin önüne geçilmez bir şey yazılmışsa alnınıza silemezsiniz der sözlerimi sonlandırırım efenim :)

Sevgilerimle,

14 Nisan 2014 Pazartesi

Güzel Bir Pazartesi ~~

Selammlaaarrr! (:
Eveettt güzel birr pazartesi ki bu bugün. Hiiççç yok öyle pazartesi sendromu falan. Uykusuzluktan oturduğun yerde esnemeler, üst üste kahve içmeler falannnn yok öyle bir şeyler :)
Evett efenim pazartesi açılımımızı da yaptıktan sonra daha fazla uzatmadan Duman'a geçiş yapıyoruz :)
Buyrun sizlere pazartesi şarkısı;
Duman Yürek
Varamadım doyamadım kokusuna tadına
Adım adım kovaladım bulamadım izini
Salınarak gezinerek beni deli ediyor
Ölene dek mezara dek yüreğimi yakıyor
Aman Allah..
Ölene dek mezara dek yüreğim yanıyor
Bu ne kaçış bu ne gidiş
Öyle delice bir aşk
Varılamaz dönülemez
Gel benimle dolaş aman Allah
Ölene dek mezara dek gel benimle dolaş
Ahh kimin için atıyor bu yürek
Söyle kimin için atıyor bu yürek
N'apıp ediyor sevdiğini üzüyor 
Aklımız ermez aman Allah
Nazlı ediyor gözlerini süzüyor
Ah geri gelmez..
Alışamam değişemem gelemedim oyuna
Uzanırım erişemem tutamadım elini
Deli gönül dayanamaz bildiğini okuyor
Sevilemez sarılamaz yine seni arıyor
Aman Allah
Ölene dek mezara dek yine seni arıyor
Dinlemek isteyenler tık tık ^^

Bu da haftasonundan bir kare. Haftasonu sevgili patronlarımdan birinin düğünü vardı da :)
Eee tabi yaz geldi evlilikler, nikahlar, sözler, nişanlar, düğünler vs vs start verdi artıkın :) -yaşlı teyzelerimizin darısı başına evlatcımları da öyleeeee :)-
Bu hafta sonu yine bir düğün beni bekliyor mesela eee bir de açıköğretimmm sınavlarını unutmamak lazımmm.. aaa bir de perşembe günü şirket semineri de var ki offff.. Vallaaa çokkkk çalışmam gerekiyor annneee ççoookk reklamlarındaki çocuklar gibiyim bu ara :)
İşte toplu saçlı bir beeennn.
Evet evett ben de şoklardayımm. Bu kız ben miyim diyorum haklısınız ki yani ben kimmm at kuyruğu saçla ortalarda gezinmek kim ama işte anne zoru böyle bişi.
Kıramıyorsun Meleğini :)
veeee asla yapmam dediğin şeyleri yapıyorsun zaman zaman :)
Yıllaaarrr sonra ilk defa at kuyruklu bir bennn :)
Bu arada 2. fotoğraf cidden haberim yokken çekilmiş bir fotoğraf arkadaşım whatsapptan gönderince çok çok şaşırdım ben de :) 
Yaniii öyyylleeee "haberim yokmuş gibi çek kanka" muhabbeti mevzu bahis bile olamazzz ona göre :)

Hadiii daha fazla saçmalamadan kaçtım bennnn. Hepinize mutlu, başarılı, bbolll kazançlı ve sağlıklı haftalar dilerim. 

Not: Bu postu yazana kadar kaç Duman şarkısı dinledim ben böyleeee yahuuuuu :)

Sevgilerimle,

11 Nisan 2014 Cuma

Bu haftanın şarkısı da bu olsun o zaman ~~

Evettt bir şarkı ile daha şarkınızdayım baktım ki uzun zamandır bir şarkı paylaşmamışım bari haftayı güzel bir şarkı ile bitireyim dedim (:
Ama sonra iki şarkı paylaşmaya karar verdim (:

İlki sizin de en az benim kadar bayıldığınızı önceki paylaşımlarımdan bildiğim güzelliğe ait. Evett yine bir Sıla şarkısı ile karşınızdayızz! =)
Bu hatun beni bitiriyor arkadaş n'apayım onun dışında kimsecikleri dinleyesim gelmiyor ki :)
Sıla - Saki
Tutamam ya nasıl gizledim 
Ele sustum içime söyledim 
Gizli aşk bu hiç kimse duymasın 
Sapamam ya yolu özledim 
Hayal miymiş rüya bir yana 
Seçemem ya seni özledim 
Ah be hiç haberin yok 
Eş dost biz gama düşücez 
Sen durma koy saki 
İçicez 
Ah be hiç haberin yok 
Eş dost biz gama düşücez 
Sen durma koy saki 
İçicez 
Kaçamam da nasıl giderim 
Bende hal yok bahane bul 
Hayat mani lakin ölüm de var 
Sabahım dur deme akşamı gör 
Sana mı kaldı bu vaktin seyri 
Sabrım kal hele hayrını gör 
Ah be hiç haberin yok 
Eş dost biz gama düşücez 
Sen durma koy saki 
İçicez 
Ah be hiç haberin yok 
Eş dost biz gama düşücez 
Sen durma koy saki 
İçicez
eee malum youtube engelli o yüzden buradan buyurun efenim ^^

İkincisi ise bir Kenan Doğulu şarkısı. Şarkıları da tarzı da çok güzel bence ben severim kendilerini bakalım benimle aynı fikirde olan var mıı?? :))

Kenan Doğulu - Bal Gibi
Kimse sen gibi dokunmadı
Öyle içten sarılmadı
Öpüp, öpüp teslim almadı
Bu devrediş niye
Hiç mi için sızlamadı
Ellerinle verdin ele
Ki bu eller başka ele dokunmadı
Bu sitem dön diye
Gel de sen savun kolaysa kalbime
Bu sebepsiz ayrılık nedendir ki
Kimse sen gibi kimse ben gibi olamaz
Biliyoruz ikimiz de bal gibi
Gel de sen savun kolaysa kalbime
Bu sevimsiz ayrılık nedendir ki
Kimse sen gibi kimse ben gibi olamaz
Biliyoruz ikimiz de bal gibi
Hala seviyoruz ikimiz de bal gibi
Resmin göğe düşüyor
Her yerde sen sana ait şeyler
Sistemimden söküp atamıyorum
Ama üzülme yok bir şey 
Sevmezsin çok söyleneni
Güzel başını ağrıtmak değil derdim
İnanma dostlara iyi değilim
Sadece bilmiş ol diye
Gel de sen savun kolaysa kalbime
Bu sebepsiz ayrılık nedendir ki
Kimse sen gibi kimse ben gibi olamaz
Biliyoruz ikimiz de bal gibi
Gel de sen savun kolaysa kalbime
Bu sevimsiz ayrılık nedendir ki
Kimse sen gibi kimse ben gibi olamaz
Biliyoruz ikimiz de bal gibi
Gel de sen savun kolaysa kalbime
Bu sevimsiz ayrılık nedendir ki
Kimse sen gibi kimse ben gibi olamaz
Biliyoruz ikimiz de bal gibi
Hala seviyoruz ikimiz de bal gibi
Dinlemek isteyenler buradan buyrun ^^

Sevgilerimle,

Vazgeçtiimmmm!! :)

Selamlaaarrr Efendim!
Öncelikleee son 2 yazımı kaldırdım zira kendileri hayal kırıklıklarımı içeriyorlardı :)
O yüzden de yorumlarınıza cevap veremedim.
Neyseee en son bu tasarım merakından vazgeçtim arkadaş ben anlamıyorum işte bu işten :)
Sade bomboş bir tasarımla karşınızdayım ^^
Umarım bu kararım değişmez çünkü şu son 3 gün cidden inanılmaz yoruldum. Kaç tane arkaplan denedim kaç template yükledim kaç tane banner yaptım -yapmaya çalıştım- vallaa ben bile bilmiyorum. Bir an blogger error verecek diye korkmadım değil hani yani :)

Neyse efenim Allah'tan bugün Cuma ve yarınnn tatil huhuhu!
Hepinize haftanın son iş gününden  -en azından benim için- öpücükler sevgiler saygılar :)


Bu da yazının fotoğrafı olsun!
Özellikle yağmurlu havalarda içmeyi çok sevdiğim bitki çayları arasında favorim olan Tarçınlı-Karanfilli Çayım & Tembelliğimin ve uyuşukluğumun simgelenmiş hali Kaplumbağa Yüzüğüm
Bugünnn çirkinimm baksanıza ojem bile yok! O yüzden kendi fotoğrafım yok kiiii  hehhee :)
Sevgilerimle,

8 Nisan 2014 Salı

Deeptone'dan Mim II ~~

Selamm Millett!
Deeptone'dan yeni bir mim varrr aslında iki mim var ama ilkini yapmaya henüz cesaret edemeyen biri olaraktan ben direk ikinci mimi cevaplayacağım. :)
Deepsiyi Keyaki mimlemiş Keyakiyi de Paul, Paulu da  Nymphe mimlemiş böyle böyle giderken dedim anlaşıldı mim sahibini bulamicam ve bıraktım artık aramayı :) -Ama sanırsam galiba Nymphe başlatmış bu mimi :)-
Bu arada sevgili Paul'u da hemen takibe aldım.. Blogu tam benlik gibi duruyo kiiii :))

Neysee mim konusuna geçelim.
"Twitter, facebook, tumblr gibi tüm sosyal medya kapansa... Son sözlerimiz/tavrımız ne olur?" 
Efenimm şimcik şöyle oluyorrr. Benim Twitter denen civcivle pekkk aram yok açıkçası o yüzden kapanması beni pekte etkilemedi -hatta hiççççç etkilemedi- ama sürekli twit atan arkadaşlarım vs çok şikayetçi oldular bu durumdan o yüzden kapatılmasına ben de kızdım. Dediğim gibi kullandığım bir platform değil ama yine de seven tercih eden insanlar varsa saygı duymak gerekir diyorum ben.. Ayy nasıl akıllı efendi kız yorumu oldu bu böyle :)

Gelelim Tumblr denen şeye nasıl yazıldığını ve okunduğunu bile bilmediğim ne olduğundan habersiz olduğum bir platform o yüzden bana ne yahuuuu der miyim? hayır demem elbette orayı da severek kullanan insanlar vardır ama beni hiç mi hiç etkilemez :)

Instagram yalnızca arkadaşlarımı takip etmek, geri kalmamak adına açtığım bir hesap dolayısıyla kapanması bana pek bir şey kaybettirmez tıpkı diğerleri gibi.

Gel gelelim facebook ve blogger'a. Facebook her gün mutlaka online olduğum sosyal medya platformlarından biri. Her defasında diyorum arkadaşlar ben facebookta dahil olmak üzere hiç bir sosyal platformu siyaset için kullanmam ve bu yüzden kapatılmasına da karşıyım.
Facebook olmazsa cidden çok kötü olur çünkü bütüüünnn yabancı arkadaşlarımla oradan görüşüp irtibatı koparmamaya çalışıyoruz aynı zaman da birbirlerimizin gittiği yeni yerleri paylaştığı durum ve fotoğraflardan takip edebiliyor yeni yerler keşfedebiliyoruz vs vs.
Ben öyleee ayyhh bütün ilkokul lise arkadaşlarımı burdan buldum falan demicem çünkü facebook'ta akrabalarım yoktur, ilkokul arkadaşlarım vs de yoktur. Lise ve üniversite arkadaşlarıma gelince gerekenlerle zaten konuşuyorum bizi bağlayan facebook değil ki :)
O yüzden bu konuda bana hiiçç sıkıntı olmaz ama dediğim gibi yabancı arkadaşlarımla iletişim kurmak çok zor olur eğer facebook kapanırsa o yüzden asla öyle bir şey yapmasınlar.

Veee son nokta BLOGGER - BLOG! İşte o zaman sesim cidden yükselir! Çünkü ben blogumu seviyorum hem de böyleee kocamannnn seviyorum. Burada içimden gelen her şeyi yazıyorum, anlatıp gösteriyorum vs vs. En özgür ve kendim olduğum yer blogum benim elimden alırlarsa dayanamam valla :(
Sonra yeni yeni insanlarla tanışıyorum. Hiç birinizi görmeden aslında tanışmadan tanıyorum, biliyorum bu inanılmaz güzel bir şey bence.
Yazılanlarla bambaşka dünyalar hayatlar hayaller keşfediyorum. Blogun hayatıma kattığı o kadar güzel şey var ki. O yüzden blogum olmadan aslaa :)

Aaaa az kalsın Youtube'u unutuyordum yahu! Bir de youtube olmadan olmaz arkadaş! Orası benim ruhum yahu! O an ne hissediyorsam yazmak için blogum varsa dinlemek için de youtube'um ve şarkılarım var. Lütfennn Youtube sürekli engellenmesin. Ayrıca benim takip ettiğim eğitimler var. Pliizz yani dokunmayın Youtube'a artık yahu! :)

Bu yazı uzar daaa uzar o yüzden burada kesiyorum veee mimlediğim kişilere geçiyorum :)
Sui, Pe hito (onun bu konudaki düşünceleri benim için kesinlikle çok çok çok önemli), Bir Garip Şeyma, Melek Bahar ve Ahu Kader.
Mimlediğim arkadaşlarım bu sabah bloglarına uğradıklarım ve en son aklımda kalanlar. Mimi görüp sevip benim de bu konuda görüşüm var deyip paylaşmak isteyen herkes lütfen cevaplasın ve bana link atsın :)

Not: Yazım yanlışları ve imla hataları var farkındayım ama bu sefer düzeltmek gelmedi içimden :) 
Not2:Görselden Google amcadan (Ç)alıntı ^^ 

Sevgilerimle,